Çaldıran Savaşı Çaldıran Savaşı, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim ile Şii inançlarına dayalı Safevi Devleti'nin başındaki Şah İsmail arasında gerçekleşen bir meydan muharebesidir. Şah İsmail'in Akkoyunlu Devleti'ni tarih sahnesinden kaldırması, Azerbaycan, İran ve Irak-ı Arap bölgelerini ele geçirerek Anadolu topraklarına kadar sınırlarını genişletmesi, Çaldıran Savaşı için önemli etkenlerden biri olmuştur. Şah İsmail, Anadolu'da fırsat buldukça isyanlar çıkarıp Osmanlı içinde yer alan Şiileri kendine bağlayabilmek adına propagandalar yapmıştır. Buna karşılık Yavuz Sultan Selim de her fırsatta Osmanlı'yı parçalamak niyetinde olan ve batıya yapılan her seferde Osmanlı'yı arkadan vurmayı amaçlayan Şah İsmail'e kesin bir darbe indirmek niyetindeydi. Çaldıran Savaşı'nın ana nedenleri olan bu gelişmelerden ayrı olarak savaşın diğer nedenleri şunlardır: Çaldıran Savaşı'nın Sebepleri
Çaldıran Savaşı'nın Sonuçları
Çaldıran Savaşı'nda Osmanlı ordusunun yaklaşık 100 bin civarında bir askeri kuvveti olduğu belirtilirken, Şah İsmail komutasındaki kuvvetlerin 40 bin civarında askerden oluşan bir askeri güç olduğu ifade edilmektedir. Çaldıran Savaşı'nda yüksek askeri güç kullanan Osmanlı ordusu, savaş sonrası kesin bir zafer kazanmıştır. Çaldıran Savaşı'nın temel nedenlerinden biri de Osmanlı'nın II. Bayezid döneminden itibaren Safeviler ile ilişkilerinin kötüleşmesidir. Bu dönemde iki hükümdarlığın kötüleşen ilişkileri Çaldıran Savaşı ile sonuçlanmıştır. Çaldıran Savaşı, askeri güç anlamında daha üstün olan Osmanlı'nın kesin zaferi ile sonuçlanmıştır. Ancak zafer sonrası kışı Tebriz'de geçirmek isteyen I. Selim, yorgun düşen Osmanlı askerleri arasındaki huzursuzluk artınca İstanbul'a dönmek zorunda kalmıştır. Bu zamansız dönüşün sonuçlarından biri, Çaldıran Savaşı ile kazanılan toprakların bir bölümünü geri bırakmak olmuştur. Bu şekilde muharebede kaybedilen birçok toprak Safeviler tarafından savaşsız geri kazanılmıştır. Çaldıran Savaşı'nın asıl amacı zaten burada toprak kazanmak değil, güç üstünlüğünü kabul ettirmek olduğundan, asıl amacına ulaştıkları söylenebilir. Savaş sonrası Safeviler ile Memluklar arasındaki iletişim kesilmiştir; böylelikle Yavuz Sultan'ın Mısır seferi daha kolay bir hale gelmiştir. |