Yavuz Sultan Selim Camii Yavuz Sultan Selim Camii, Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli sultanlarından biri olan Yavuz Sultan Selim'in emri üzerine Haliç'te bir tepe üzerinde inşa edilmeye başlanmıştır. Bu camii, Kanuni Sultan Süleyman tarafından medrese, imaret ve türbe eklenerek daha da zenginleştirilmiştir. Camiinin inşaatına 1522 yılında başlanmış ve 1529 yılında tamamlanmıştır. Yavuz Sultan Selim Camii, bir tarafı sarnıç diğer tarafı ise uçurum olan bir alanda yer almaktadır. Caminin mimarı, Osmanlı'nın önemli mimarlarından Acem Ali'dir. Cami, çokgen gövdeli, kare kaideli ve tek şerefeli olup yaklaşık otuz sekiz metre yüksekliğindedir. İç avlusunun giriş kapısındaki duvarda bir güneş saati bulunmaktadır. Yavuz Sultan Selim Camii Mimari Yapısı Yavuz Sultan Selim Camii'ne üç kapı ile avluya giriş yapılmaktadır. Bu kapılardan biri türbe kapısı, diğeri batı tarafında çarşı kapısı ve kuzeyde ise kırk merdiven kapısıdır. Camii, on sekiz sütun üzerinde yirmi iki kubbe ile örtülüdür. Avlunun dış yüzünde bulunan çiniler oldukça değerli ve dikkat çekicidir. Ana kubbe, dört duvar üzerine inşa edilmiştir. Camii, birer şerefeli iki minareye sahiptir. Mermer minber dahil olmak üzere, camii nakış, oyma, hat, çini ve kakma gibi birbirinden güzel ve dikkat çekici sanat eserleri ile donatılmıştır. Özellikle pencere ve kapılardaki oymalar oldukça görkemlidir. Mihrabın etrafındaki çini işçiliği sadece Yavuz Sultan Selim Camii'de görülebilecek muhteşemliktedir. Caminin iki tarafında dokuz kubbeli iki adet misafirhane bulunmaktadır. İçerisinde ayrıca bir medrese yer alır. Bizans döneminden kalma açık su havuzu da caminin içerisinde bulunmaktadır. Yavuz Sultan Selim Camii'nin Türbeleri ve Diğer Yapıları Caminin içerisinde yer alan Yavuz Sultan Selim Türbesi, kubbeli ve sekizgen bir yapıya sahiptir. İç tarafı çini panolar kullanılarak süslenmiştir. Sedef oyma ve sanduka ile yapılmıştır. Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferine giderken hocasının atının ayağından sıçramış olan çamurlu kaftanı, vasiyeti üzerine sandukanın üstünde yer almaktadır. Caminin içerisindeki Şehzadeler Türbesi'nde Mahmut ve Abdullah, Sultan Süleyman'ın oğulları ile Gülsüm Han Şah Sultan yatmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Ayşe Hafsa Sultan da burada, yıkılmış olan türbenin içinde yatmaktadır. Sultan Abdülmecit ise altı köşeli yalın bir türbede yatmaktadır. 1861 yılında hayatını kaybeden Abdülmecit ve oğulları da burada defnedilmiştir. Yavuz Sultan Selim Camii içerisinde, elli metrekarelik bir odalı sübyan mektebi de bulunmaktadır. Ek Bilgiler Yavuz Sultan Selim Camii, Osmanlı mimarisi ve sanatının önemli örneklerinden biridir. Caminin inşasında kullanılan malzemeler ve işçilik, dönemin estetik anlayışını yansıtmaktadır. Ayrıca, camii çevresinde yer alan medrese ve imaret gibi yapılar, Osmanlı sosyal hayatının bir parçası olarak eğitim ve sosyal hizmetlerin yürütüldüğü yerlerdir. Bu nedenle, Yavuz Sultan Selim Camii sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bir kültür ve eğitim merkezi olarak da büyük bir öneme sahiptir. |
Yücesan
26 Temmuz 2024 CumaYavuz Sultan Selim Camii'ne gittiğimde avlunun dış yüzünde bulunan çinilerin neden bu kadar değerli olduğunu merak ettim. Bu çiniler neyi temsil ediyor ve neden bu kadar dikkat çekici?
Cevap yazAdmin
26 Temmuz 2024 CumaYücesan, Yavuz Sultan Selim Camii'nde bulunan çiniler gerçekten de dikkat çekici ve değerli eserlerdir. Bu çiniler, Osmanlı döneminin sanat anlayışını ve estetik zevkini yansıtan önemli örneklerdir. Özellikle avlunun dış yüzündeki çiniler, hem sanatsal hem de dini anlamda büyük bir öneme sahiptir. Sanatsal olarak, bu çinilerde kullanılan renkler, desenler ve işçilik, dönemin ileri düzeydeki seramik sanatını gözler önüne serer. Dini olarak ise, genellikle İslam sanatında sıkça kullanılan geometrik ve bitkisel motifler, Allah’ın sonsuzluğunu ve yaratılışın mükemmeliyetini simgeler. Bu sebeplerle, çiniler hem tarihi hem de kültürel açıdan büyük bir değere sahiptir ve bu nedenle dikkat çekici bulunurlar.