Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi, İslam dünyası üzerindeki Osmanlı hakimiyeti bakımından tarihi bir olaydır. Fatih Sultan Mehmet zamanına kadar Osmanlı-Memluk ilişkileri oldukça iyiydi. Memluk Devleti, Osmanlı Devleti'nin Avrupa'da Hristiyan toplumlarına karşı üstünlük kurmasına oldukça seviniyordu. Osmanlı Devleti'nin Karamanoğulları devletini ortadan kaldırarak güneyde hakimiyet kurması, Osmanlı ile Memluk Devleti'nin arasını bozdu. Fatih Sultan Mehmet zamanında iki devletin arası açılmış, Yavuz Sultan Selim zamanında ise bu gerginlik savaşa dönüşmüştür. Yavuz Sultan Selim'in Dulkadiroğulları Beyliği'ni ortadan kaldırmasıyla bu iki devlet arasındaki gerilim daha da arttı. Bu nedenle Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferleri başladı. Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi Nedenleri
Mercidabık Savaşı (1516) Osmanlı Devleti ile Memluk Devleti, Kilis civarındaki Mercidabık'ta savaşa tutuştu. Bu savaşı Osmanlı Devleti kazandı ve Memluk Sultanı Kansu Gavri öldü. Bu savaşın sonucunda Halep ve Şam Osmanlı egemenliğine geçerken, Osmanlı Devleti tüm Suriye'ye hakim oldu. Ridaniye Savaşı (1517) Yavuz Sultan Selim, bir yıl önce başlattığı seferi devam ettirerek Mısır'ın üzerine yürüdü. Bu yıllarda Kansu Gavri'nin yerine Tomanbay hükümdar olmuştu. Tomanbay, Ridaniye'de güçlü bir savunma düzeni kurdu. Yavuz Sultan Selim, olağanüstü bir başarı göstererek kısa bir süre içerisinde Sina Çölü'nü geçti ve Memluk savunma hattını çevreleyerek Memluklerin savunma toplarını etkisiz hale getirerek Ridaniye'de büyük bir zafer kazandı. Mısır Seferinin Sonuçları
|
Mustafa
26 Mayıs 2024 PazarYavuz Sultan Selimin Halife ünvanını alması Mısır Seferleriyle birlikte gerçekleşmiyor muydu? Yanlış mı biliyorum acaba? Hadimül Haremeyn-i Şerifeyn ünvanını alıyordu hatta. Yani Mekke ve Medinenin hizmetçisi deniliyordu. Bu konuda bilgi verirseniz sevinirim. İyi çalışmalar.
Cevap yazAdmin
26 Mayıs 2024 PazarMerhaba, yorumunuzda belirttiğiniz bilgiler doğrudur. Yavuz Sultan Selim, 1517 yılında Mısır Seferi'ni tamamladıktan sonra Memlükler'i yenilgiye uğratmış ve Halifelik makamını Osmanlı Devleti'ne taşımıştır. Ayrıca, "Hadimü'l Haremeyn-i Şerifeyn" (Mekke ve Medine'nin hizmetkârı) unvanını da alarak İslam dünyasında önemli bir konuma gelmiştir. Bu unvan, Osmanlı padişahlarının İslam'ın kutsal şehirlerine olan bağlılıklarını ve hizmetlerini vurgulamaktadır. Yardımcı olabildiysem ne mutlu. İyi çalışmalar dilerim.